Yurtdışı Seyahatleri Nasıl Yapılır?
- Yazacakcokseyimvar
- 19 Oca
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 9 Şub
Yurtdışı Seyahatleri Nasıl Yapılır? Belki ilk defa yurtdışına çıkacaksınız ama turla gitmek istemiyor ya da tur ücretlerini pahalı buluyor olabilirsiniz. Kendiniz plan yaparken de nereden başlayacağınızı bilemiyor, daha düşük bütçeli hale getirmek için neler yapmanız gerektiğini kestiremiyorsunuz belki. Bu yazımda 10 yıldır seyahat ede ede edindiğim tecrübelerden ve kendi planımı oluştururken izlediğim adımlardan bahsedeceğim. Umarım kendi seyahat planınızı oluşturmanız için sizlere de yardımcı olur. Keyifli okumalar!

1. Uçak Bileti
Benim için bir seyahat fikrini somutlaştıran ilk adım uçak biletini almak. Kulağa en son yapılması gereken şey gibi geldiğinin farkındayım, ancak bu ekonomide tüm seyahati planlayıp seyahatime sayılı gün kala uçak bileti almak benim bütçeme uymuyor maalesef. Bir seyahatin en büyük harcama kalemlerinin uçak bileti ve konaklama olduğunu düşününce kampanyalardan, erken rezervasyon fırsatlarından yararlanarak seyahat planı yapmak bütçeyi yarı yarıya düşürmenizi sağlayabilir. Havayolu şirketleri genelde seyahat tarihinden 6-8 ay önce kampanyalar yapmaya başlıyor. Bu kampanyalardan haberdar olmak ve avantajlı fiyatlardan faydalanmak için havayolu şirketlerinin sosyal medya hesaplarını takip edip, uygulamalarını indirerek üye oluyorum. Bir kampanya duyurusu olduğunda da gitmek istediğim tarihte görmek istediğim hangi şehir güzel olur hızlıca düşünüp biletimi alıyorum. Bazen de hiç aklımda olmayan rotalar sırf çok ucuz diye aldığım oluyor:)

Uçak bileti bakarken ya da bir seyahat tarihi planlarken esnek olmanız seyahat harcamalarınızı azaltabilecek diğer bir nokta. Cuma Gidip pazar döneyim, yıllık iznimden yemeyim diye düşünebilirsiniz (en sevdiğim tatil yıllık izin kullanmadığım tatil ahhahah) Ama genelde bu uçuşlar hafta içine göre daha pahalı olur. Aynı şekilde yerel bir havayolu şirketinden bilet bakıyorsanız Türkiye'deki resmi tatillerde ya da gideceğiniz ülke için önemli bir tarihse vs. uçak biletleri daha pahalı olur. Eğer seyahat tarihleriniz esnek olursa daha geniş tarih aralıklarına bakarak daha uygun uçak biletleri bulabilirsiniz.
Püf nokta: Bileti almadan birkaç dakika hızlı bir Google araması yapıyorum. Gideceğim tarihlerde gideceğim şehirde ünlü bir festival, etkinlik vs. var mı diye. Böylece yakın tarihlerde bir etkinlik varsa seyahat tarihinizi güncelleyip yeni bilet bakabilirsiniz.
2. Konaklama
Uçak biletini alıp seyahat tarihi kesinleşince önce bookingden genel bir fiyat araştırması yapıyorum. Ancak sadece burada fiyatlara bakıp doğrudan rezervasyon yapmıyorum (burası çokomelli!) Hoşuma giden bütçeme uyan seçeneklerin varsa kendi web sitesine gidiyorum. Çünkü birçok otel genelde kendi sitesinde ‘’en uygun fiyat garantisi’’ veriyor ve üyelerine özel indirimler tanımlayabiliyor. Stockholm seyahatimde bu şekilde yaparak bookinde gördüğüm fiyatın hemen hemen yarısına otel rezervasyonumu yapmıştım. Eğer hangi otelde kalacağıma karar veremediysem bookinden geçici olarak, herhangi bir ücret ödemeden ücretsiz iptal edilebilir bir oteli rezerve ediyorum. Böylece fiyat artışından etkilenmemek ve ilerde fikrim değişirse yine hiçbir ücret ödemeden rezervasyonumu iptal edebilmek için en pratik seçenek oluyor.
Konaklama seçeneklerine bakarken dikkat ettiğim şeylerden biri de konumu. Gideceğim şehirde gezilecek yerler yürüme mesafesinde ve birbirine yakınsa buralara yakın bir yer seçmeye çalışıyorum. Eğer büyük bir şehirse ve bol bol toplu taşıma kullanacağımı düşünüyorsam toplu taşıma seçeneklerine yakın bir otel seçmeye çalışıyorum, bu noktada çok merkezi bir konumda olmasa da problem olmuyor. Mutlaka otelle ilgili yapılmış yorumları okuyorum. Temiz mi? Güvenli bir bölgede mi? Bu iki kriteri sağlıyorsa benim için genelde yeterli oluyor çünkü konaklama konusunda beklentim çok yüksek değil. Yalnızca uyumak için kullandığım için bütçemi deneyim odaklı şeylere daha fazla ayırmayı tercih ediyorum.
Püf nokta: Konaklama işini ne kadar erken hallederseniz genellikle o kadar ucuz olur. Ancak rezervazyon yapsanız dahi ara ara girip fiyatları kontrol edin, özellikle indirim dönemlerinde (black friday gibi) daha önceden rezerve ettiğiniz tutardan bile ucuz olma ihtimali var.
3. Ulaşım
Tek bir şehir mi göreceğim, birden fazla ülkeye mi gideceğim? Bunun kararını verip şehirler/ülkeler arası ulaşım seçeneklerine bakıyorum. Eğer birden fazla şehre gideceksem ama sadece şehirlerin merkezinde zaman geçireceksem toplu taşıma seçeneklerini (tren, otobüs gibi) inceliyorum. Ama yakın köylere, göllere, dağlara gideceksem yani kısaca şehir tatilime doğa tatili de ekleyeceksem araba kiralamak daha konforlu ve ulaşım açısından daha rahat geliyor. Eğer araç kiralamayı düşünüyorsam ilk baktığım site yolcu360 oluyor. Bu siteyi birçok araba kiralama şirketinin fiyatlarını görebileceğiniz bir arama motoru gibi düşünebilirsiniz. Yani aracı kiralayacağınız şirketin güvenilir olup olmadığını insanların yaptığı yorumları incelemeyi unutmayın, Yolcu360' a güveniyorum ama dediğim gibi listelenen kiralama şirketinin de güvenilir olduğundan emin olmalısınız. Ayrıca yılın belirli dönemlerinde %50 ye varan indirimler yapıyorlar, Avrupa'da günlüğü 500-600 TL ye bile araç kiralayabiliyorsunuz.
Püf nokta: Avrupa genelinde şehir merkezlerinde hem araç park etmek hem de araçla gezmek zor ve gereksiz. Kuralları iyi bilmezseniz trafik cezası yeme ihtimaliniz de oldukça yüksek. O nedenle Roma, Amsterdam, Paris, Barselona gibi şehirlere gidiyorsanız ve sadece şehir merkezinde zaman geçirecekseniz araç kiralamakla hiiiç ilgilenmeyin.
4. Havaalanı/ Şehir Merkezinde Ulaşım
Havaalanından şehir merkezine nasıl ulaşacağımı gitmeden önce muhakkak öğreniyorum ki oraya gittiğimde zaman kaybetmeyeyim. Genelde karşınıza birçok seçenek çıkar; hızlı trenler, havaalanı otobüsleri, belediye otobüsleri, metrolar gibi. Burada seçim tamamen bütçenize ve zamanınıza göre size kalmış. Ancak ucuza aldığınız uçak bileti tutarı kadar havaalanı transferine ücret ödemek istemezseniz her seçeneğe bi göz gezdirmenizi öneririm.
Püf nokta: Eğer şehir içinde toplu taşımayı çok kullanacağınızı düşünüyorsanız tekli ulaşım biletleri almak yerine günlük ulaşım biletleri almak daha avantajlı olur. Burada da dikkat etmeniz gereken iki tip bilet var. Eğer bilette saat belirtiyorsa (24 saat,48 saat gibi) bileti aldığınız andan itibaren bu süre boyunca biletinizi kullanabilirsiniz. Ama günlük bilet yazıyorsa büyük ihtimalle aldığınız günün gece yarısına kadar geçerlidir. (Bazı ülkelerde bu bir sonraki gün sabaha karşı 06:00 ya kadar olabiliyor) Yani eğer geç saatte kullanmaya başlayacaksanız günlük bilet almak bu durumda avantajlı değil.
5. Etkinlik/Müze biletleri
Artık yavaşça seyahati şekillendirmeye başlayabiliriz. Bu noktada benim ilk yaptığım şey çok görmek istediğim yerlerin açık olduğu gün ve saatlere bakmak, varsa ücretsiz olduğu günleri not etmek. Eğer ücretsiz olduğu gün veya saatlere denk geliyorsam direkt o zamanı oraya ayırıyorum. Biletleri çok hızlı tükenen çok turistik noktaların ( Van Gogh Müzesi/Amsterdam ya da Elhamra Sarayı/Granada gibi) işimi şansa bırakmadan bu biletleri aylar önceden alıyorum.
Püf nokta: En çok görmek istediğiniz yerin (bu müze olur saray olur tarihi bir yer olur) biletini sabah ilk seansa almanızı şiddetle tavsiye ederim. Bunun birçok avantajı var. Enerjiniz yüksek oluyor, henüz kalabalıklaşmadan rahatlıkla gezebiliyorsunuz, günün henüz başı olduğu için acele etmeden istediğiniz kadar vakit geçirebiliyorsunuz, yazın gidecekseniz ve gezeceğiniz yer açık havadaysa bunaltıcı sıcak başlamadan gezebiliyorsunuz vs.

6. Gün gün gezi planı:
Gideceğim şehirle ilgili araştırma yapmaya başlıyorum. Önce Türkçe kaynaklara bakınıyorum. Eğer okuduklarım güncel değilse ya da tatmin olmadıysam yabancı bloglara bakıyorum. Google’a gideceğiniz şehri kalacağınız gün sayısını ve hangi mevsimde gideceğinizi İngilizce yazarsanız yüzlerce yazıya ulaşabilirsiniz. Örneğin ‘’3 Days in Copenhagen in Winter’’ Mevsim ya da gideceğiniz ayı yazmanız o döneme özgü yapabileceğiniz ekstra aktiviteler varsa bunları filtrelemek için işinize yarayabilir. Aynı şekilde ‘’Travel x City’’, ‘’ Visit x City’’ gibi aramalar yaptığınızda eğer varsa o şehrin turizm sayfaları başta çıkıyor. Burada turistler için günlük rota ve aktivite önerileri, neleri yapıp nelerden kaçınmalıyız gibi faydalı bilgiler bulunuyor. Bu noktadan sonra bulduğum tüm önerileri Google haritalara yeni bir klasör oluşturup kaydediyorum. Bunların içinde turistik yerler de oluyor kafe-restoranlar, alışveriş yapabileceğim yerler de. Daha sonra haritada birbirine yakın olan yerleri kalacağım gün sayısına göre hayali bir çembere alıyorum. Böylece ulaşıma çok zaman harcamadan birbirine yakın olan yerleri aynı gün gezmek daha kolay oluyor. Ayrıca gezeceğim yerlere yakın olan kafe ve restoranları da o gün deneyerek plan yapma işini daha da kolay gele getiriyorum. Yukarıda bahsettiğim gibi eğer önceden biletini aldığım yerler varsa günün o saati ona ayrıldığı için kalan zamanı onun çevresindeki yerleri görmeye ayırıyorum.
Hatırlatma: Herkesin seyahati kendine özgü ve biriciktir. Çok fazla öneri içinde boğuluyor ya da her şeyi o kadar zamanda yetiştiremem diye kaygılanıyorsanız bir nefes alın ve bu seyahate neden çıkmak istediğinizi hatırlayın. Bir şey sırf çok popüler diye aynı ölçüde ilgi çekici bulmayabilirsiniz, bir restoran çok ünlü diye bütçenizi zorlayarak yine de oraya gitmek zorunda değilsiniz. Seyahatte 'mutlaka' yapmanız gereken tek şey o seyahati kendi hayallerinizdeki gibi yaşamak olabilir. Başkasının yaşadığı ya da sosyal medyada izleyicilerine dikte ettiği şekilde değil. Diğerlerinin önerilerinden ilham alın (buna ben de dahil:)) ama birebir aynısını yapmak için de kendinizi gereksiz strese sokmayın. Bu sizin seyahatiniz ve bu seyahati yersiz kaygı ve keşkelerle değil orada biriktirdiğiniz anılarla anımsamak istersiniz. Şunu hiç unutmayın bir her zaman sıfırdan büyüktür ve olduğu kadarını yapmak hiç yapmamaktan iyidir.

7. Oraya Gidince
Uçak bileti, konaklama, gezi planı her şey hazır. Geriye sadece bu seyahatten maksimum verimi alıp keyifli anılar biriktirerek dönmek kalıyor. Ben seyahatlerimde gün ışığından olabildiğince yararlanıp daha çok yer görebilmek için güne çok erken başlıyorum. Çok yorgun uyuduysam alarm kurup yine de erken uyanıyorum. Çünkü yıl boyunca böyle kısa seyahatlerle ruhumu beslemek için çalışıyorum, tatilde de alarmla uyanmak bana hiç koymuyor o yüzden. Dönünce dinlenirim ama belki bu şehri hayatım boyunca bir daha görmeyeceğim motivasyonu yetiyor.

Bazen her şey planladığım gibi gitmeyebiliyor. Bazen gün içinde bir yerde tahmin ettiğimden çok vakit geçiriyorum bir başkasını görmeye zamanım kalmıyor. Bazen çok popüler bir yere gidip hiç ilgimi çekmeden oradan ayrılıyorum. Bunlar çok normal ve olağan şeyler. Düşünsenize, zaten her şey kağıt üstünde planladığınız gibi olsaydı ne heyecanı kalırdı ki? Seyahat ettikçe kendinizi daha iyi tanıyacak, nelere ilgi duyduğunuzu daha iyi anlayacak ve sırf herkes yapıyor diye ilginizi çekmeyen şeylere vakit ayırmamayı tercih edecek kafa yapısına bürüneceksiniz zaten. O zaman planlarınız sadeleşip esnekleşecek, o seyahatten beklentiniz kafanızda daha net olacak.
Sıfırdan yurtdışı seyahatlerimi nasıl planladığımı en ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalıştım. Yine de hala aklınıza takılan konular varsa yorum bırakabilirsiniz. Daha fazla seyahat paylaşımı ve önerileri için Instagram'a da beklerim.
Yeni rotalarda görüşmek üzere! Yazımı çok sevdiğim bi sözle bitirmek istiyorum:

Gezgin ruhumuz uyandı, teşekkür ederiz 🌎👏
Nefis bir yazı olmuş. Emeğinize, ellerinize sağlık. Devamını heyecanla bekliyoruz 🙏🥰
Çok açıklayıcı olmuş elinize sağlık :) Fotoğraflara baktıkça yeniden gezip görme isteği ile doldum… yazılarınızı takip ediyor olacağım :)