Kış mevsiminde Londra hem klasik şehir turizmini hem de Noel + kış temalı deneyimleri bir arada sunan harika bir destinasyon. Tek başına gezenler, çiftler, hatta aileler için uygun bir şehir ama özellikle bu dönem (kasım–ocak) içinde tercih edildiğinde bambaşka bir atmosfer sizi bekliyor. Şimdiye kadar defalarca burada vakit geçirmiş biri olarak sizi Londra’daki en keyifli Noel pazarlarına götüreceğim.

Tayland’ın incisi Phuket’te konaklama seçimi yaparken hem doğru bölgeyi belirlemek hem de kendi seyahat stilinize uygun oteli bulmak büyük fark yaratıyor. İşte keyifli ve verimli bir seyahat için dikkat etmen gerekenler bu rehberde!

New York caddelerinde yürümek, Central Park’ta tur atmak, yüksek binaları ışıklı tabelaları seyretmek insanda çok farklı bir his uyandırıyor. Sanki film sahnesi ve gerçek hayat bir anlığına iç içe geçmiş gibi. Bu yazıda New York’ta (çoğunlukla Manhattan bölgesinde) geçirdiğim 3 günden, görülmesi gereken yerlerden ve nelerin yiyilebileceğinden bahsedeceğim.

Benim için Viyana; ağır tempolu bir şehir değil, ritmini kendi kalbinde taşıyan bir şehir. Caddelerinde yürürken Mozart’ın izlerini hissediyorsun, bir kafede oturup kahveni yudumlarken tarih sana sessizce hikâyesini anlatıyor. Bu rehberde, Viyana’da geçirdiğim iki günü — sabahın o dinginliğinden gece ışıklarına kadar — sade, anlaşılır ve bol ipucuyla anlattım. İstanbul’dan uçuştan başlayarak, şehir merkezine ulaşım, gezilecek yerler, yeme-içme önerileri ve minik püf noktaları

ilk bakışta sessiz, sakin bir Avrupa şehri gibi görünse de dar ve rengarenk sokaklarına adım attığın anda seni içine çeken bambaşka bir ritmi var. Avrupa’da gezilecek şehirleri düşündüğümüzde ilk sıralarda akla gelmese de başkent Lizbon ile birleştirilip çok güzel bir rota oluşturulabilir. Klasik Avrupa şehirlerinden daha farklı olan otantik havası, köhne mimarisi, farklı kültürüyle sadece Porto’ya seyahat etmek  için yeterli sebebiniz var.

Budapeşte, hem cebinizi yormayacak hem de sizi bolca gezdirecek şehirlerden biri. Avrupa’nın en uygun fiyatlı başkentlerinden olması sayesinde hem konaklamada hem de giriş biletlerinde bütçe dostu seçenekler bulmak mümkün. Şimdiden söyleyelim bu gezi rotasında bol bol yürüyüş var çünkü bu şehirde her yere yürüyerek ulaşmak mümkün. 2-3 gününüz varsa Budapeşte’nin önemli yerlerini rahatlıkla görebilir, hem Tuna kıyısında gün batımını izler hem de gece ışıklarıyla bambaşka bir a

İzlanda’yı anlatmaya kelimeler yetmez derlerdi — neden olduğunu şimdi anlıyorum. Rüzgarın bile hikâye anlattığı bir ülke burası. Biz yolculuğumuza Reykjavik’ten başladık, sonra rotayı güneye çevirdik. Her kilometrede doğa başka bir yüzünü gösterdi; bazen lav tarlaları, bazen şelaleler, bazen de gökyüzünü yansıtan aynalar gibi parlayan buzullar sizi bekliyor

Şimdi gözlerini kapat ve benimle hayal et. Hava kararmak üzere, güneşin son ışıkları gökyüzünde dans ederken bir yandan ince ince kar yağıyor. Etraf ışıl ışıl.. Elinde sıcak çikolatan ya da belki sıcak şarabın, yudum yudum içerken etrafı izliyorsun. Şimdi gözlerini açabilirsin, Hazırsan beraber Kopenhag’a, Tivoli Bahçeleri’ne gidiyoruz!

Mısır gezi rehberi, hem tarihi hem de turistik açıdan keşfedilecek en önemli noktaları içerir. Giza Piramitleri, Sfenks, Kahire Müzesi ve Luxor Tapınakları, Mısır gezilecek yerler listesinde öne çıkar. Mısır yeme içme rehberi kapsamında, lokal restoranlar ve sokak lezzetleri, geziniz sırasında mutlaka deneyimlenmesi gereken tatlar sunar.

Prag, masalsı atmosferiyle sizi Orta Avrupa’nın kalbine davet eden bir şehir. Gotik kuleleri, taş köprüleri ve romantik sokaklarıyla her adımda farklı bir sürpriz sunuyor. Ben de bu seyahatte gezdiğim yerleri gün gün listeleyip sizin için pratik bir rehber haline getirdim

Danimarka’nın başkenti Kopenhag, hem tarihi zenginliği hem de modern tasarım anlayışıyla İskandinavya’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri. Şehir, kompakt yapısı sayesinde yürüyerek ya da bisikletle rahatça gezilebilecek kadar düzenli. Tabii gittiğiniz mevsime göre bu değişebilir ama eğer bizim gibi yaz sezonunda gidiyorsanız şehri yürüyerek keşfetmek gibisi yok. Hygge ruhunu iliklerimize kadar yaşadığımız bu tatilimizi sizlere de anlatarak birlikte tekrar yaşayalım i

Seyahat etmek benim için sadece yeni yerler görmek değil; kendimi yeniden keşfetmenin en keyifli yollarından biri. Bir şehrin sokaklarını adımlarken, yeni bir kafenin kokusunu içime çekerken ya da hiç tanımadığım insanlarla göz göze geldiğimde, içimde tarifsiz bir özgürlük hissi oluşuyor. Bugün, gezi planı yaparken işimi kolaylaştıran yöntemleri ve sizin de işinize yarayacak ipuçlarını paylaşacağım. Bakalım hangilerini daha önce denemişsiniz?

İngiltere’nin başkenti Londra, tarihi dokusu, modern mimarisi, kültürel çeşitliliği ve dünyaca ünlü müzeleriyle Avrupa’nın en kozmopolit şehirlerinden biridir. Klasik kırmızı otobüsleri, Thames Nehri kıyısındaki simgeleri ve zengin sanat hayatıyla Londra, her yıl milyonlarca turistin uğrak noktasıdır. Bu rehberde Londra’da şehir içi ulaşım, konaklama, gezilecek yerler, müzeler, yemek önerileri ve seyahat tüyolarını bulabilirsin

Bodrum’da olup da bu adayı hâlâ keşfetmediyseniz, Leros mutlaka listenize eklemeniz gereken bir ada. Hem huzurlu hem de eğlenceli atmosferiyle, deniz ürünleriyle dolu mutfağıyla ve berrak plajlarıyla tam bir yaz kaçamağı… İşte Bodrum’dan Leros’a nasıl gidilir, nerelerde yemek yenir, hangi plajlara uğranır sorularının cevabını bu yazımda bulabilirsiniz

Strasbourg’u keşfetmek istiyorsan, doğru yerdesin. Bu yazımda, seni şehrin en güzel ve tarihi noktalarını gezdirecek, her adımında farklı bir hikâye bulacağın özel bir yürüyüş rotası hazırladım. Bu rota, sadece bir tur değil, şehrin dokusunu hissetmek, eski sokakların fısıltılarını duymak ve Strasbourg’un ruhuna dokunmak için tasarlandı.

İsveç’in başkenti, İskandinav ülkelerinin en çok turist çeken şehirlerden biri olan Stockholm’de ne yenilir ne içilir, şehirdeki etkinlikler nelerdir, 3 günlük seyahatimize neler sığdırabildik çok kapsamlı bir rehber ile hepsini burada bulacaksınız. 

Kuzey Kıbrıs, hem tarihi hem doğal güzellikleri hem de canlı sosyal yaşamıyla ziyaretçilerine çok farklı deneyimler sunuyor. Ben de son Kıbrıs gezimde, ilk olarak araba kiralayarak adanın farklı köşelerini keşfettim. Kapalı Maraş’ın hüzünlü tarihinden Girne’nin enerjik limanına, Lefkoşa’nın çarşılarından Dipkarpaz’ın el değmemiş doğasına kadar uzanan bu yolculuk bana unutulmaz anılar bıraktı.

Hollanda’nın başkenti Amsterdam, tarihi kanalları, özgün mimarisi, müzeleri, bisiklet yolları ve renkli gece hayatıyla yılın her dönemi ziyaretçilerine bambaşka bir deneyim sunuyor. İster sanat aşığı olun, ister alışveriş tutkunu, isterse gastronomi meraklısı, Amsterdam’da her zevke hitap edebilecek bir aktivite ya da deneyim imkanı mutlaka var. Bu rehberde Amsterdam’da gezilecek yerler, müzeler ve ulaşım ipuçlarını bulacaksınız

Fransa’nın güneydoğusunda yer alan Lyon, tarihi dokusu, gastronomisi ve kültürel çeşitliliğiyle Avrupa’nın en dikkat çeken şehirlerinden biridir. Roma döneminden kalma mirasları, UNESCO Dünya Mirası listesine giren bölgeleri ve nehir kıyısındaki estetik yapılarıyla Lyon, ziyaretçilerine hem görsel hem de damak tadı açısından unutulmaz bir deneyim sunar.

Viyana kimilerine göre soğuk kimilerine göre tarih dolu. Şuana kadar konuştuğum çoğu insanda farklı hisler uyandırmış herkese farklı anlar yaşatmış hepsinin ortak noktası ise herkesin damağında tadı kalmış. Peki Orta Avrupa turunun bir durağı olsaydı ve sadece 3 günümüz olsaydı Viyana’da neler yapardık? İşte size konaklama bölgelerinden- yeme içme noktalarına; gezilecek yerlerden, ana dalacağınız noktalara kadar ayrıntılı Viyana gezi rehberi sizlerle