Kıbrıs Gezi Rehberi: Kapalı Maraş’tan Dipkarpaz’a Unutulmaz Bir Yolculuk
- ozancaglarc
- 29 Ağu
- 3 dakikada okunur
Kıbrıs Gezi Rehberi:Kuzey Kıbrıs, hem tarihi hem doğal güzellikleri hem de canlı sosyal yaşamıyla ziyaretçilerine çok farklı deneyimler sunuyor. Ben de son Kıbrıs gezimde, ilk olarak araba kiralayarak adanın farklı köşelerini keşfettim. Kapalı Maraş’ın hüzünlü tarihinden Girne’nin enerjik limanına, Lefkoşa’nın çarşılarından Dipkarpaz’ın el değmemiş doğasına kadar uzanan bu yolculuk bana unutulmaz anılar bıraktı.
Kıbrıs Gezi Rehberi:Kapalı Maraş: Hayalet Şehrin Sessizliği ve Denizin Huzuru
İlk günüme Gazimağusa’dan başladım. Bir zamanlar Akdeniz’in en popüler tatil merkezlerinden biri olan Kapalı Maraş, 1974’ten sonra uzun yıllar halka kapalı kalmış ve “hayalet şehir” haline gelmiş. Bugün ise belirli bölgeleri gezilebiliyor. Burada denize girmek, farklı bir his uyandırıyor. Bir yanda pırıl pırıl deniz, altın sarısı kumsallar; diğer yanda terk edilmiş otellerin, boş binaların gölgeleri… İnsan kendini hem büyülenmiş hem de hüzünlü hissediyor. Sahilde yürürken sanki geçmişin izleri hâlâ canlıymış gibi. Maraş, bana tarih ve doğanın aynı anda insanı nasıl etkileyebileceğini gösterdi.
Ben Kıbrıs gezim boyunca Kapalı Maraşta denize girdim. Belediye ait bir tesis var. Tesisin cafesin de her şey çok uygun , şemsiye ve 2 sezlong 200TL .Denizden sonra Gazimağusa merkezde dolaşabilir, benim gibi petek pastanesine uğrayabilirsiniz.
Girne: Limanın Renkleri, Balık Sofraları ve Eğlenceli Geceler
kinci gün Kapalı Maraşta denize girdikten sonra bir sonraki durağım Girne oldu. Şehirdeki tarihi liman adeta kartpostallardan çıkmış gibi. Yan yana dizilmiş tekneler, kıyıya açılan dar sokaklar, kafeler ve restoranlar Girne’nin ruhunu en iyi yansıtan yerlerden. Limanda dolaşırken fotoğraf çekmeye doyamadım. Akşam üzeri Girne Limanında oturup taze balık ve deniz ürünleri denemek de bu deneyimi taçlandırdı. Girne’nin balık restoranlarında oturmak sadece lezzet değil, aynı zamanda manzara eşliğinde huzurlu bir mola vermek demek.
Akşam yemeğinden sonra Cage Club’a geçtim Burası adanın en bilinen gece kulüplerinden biri. Dans pistindeki enerji, ışıklar, müzik ve eğlenceli atmosfer sayesinde Kıbrıs’ın gece hayatının neden bu kadar ünlü olduğunu bizzat gördüm. Girişte bir ödeme yapıyorsunuz fakat ücreti içerde içecek fiyatından düşüyorlar. Fişinizi kaybetmeyin.
Lefkoşa: Tarih ve Modern Yaşamın Kesiştiği Başkent
Üçüncü gün yine Kapalı Maraşta denize girip akşam lefkoşaya geçtim Başkent Lefkoşa, Kıbrıs’ın hem tarihi hem kültürel merkezlerinden biri. Butik mağazaları, kafeleri ve dar sokaklarıyla şehir oldukça canlı. Ayrıca çarşıda vakit geçirip hem modern mağazaları hem de geleneksel dükkânları gezmek hoş bir deneyimdi. Akşam meşhur Zara Sokağı’na geçtim. Burası cafelerle dolu trafiğe kapatılmış kültürel ve sosyal yaşam alanı. Mutlaka Lefkoşa giderseniz uğramanız gerek bir yer.
Dipkarpaz: Doğanın Sessizliği ve Özgürlüğü
Dördüncü günümün tamamını Dipkarpaza ayırdım. Kıbrıs’ın en özel duraklarından biri kuşkusuz Dipkarpaz. Adayı boydan boya kat ederek ulaştığım bu bölge, adanın en uç noktasında yer alıyor. Yol boyunca yemyeşil manzaralar eşlik etti bana. Dipkarpaz’ın en keyifli yanı, serbestçe dolaşan Karpaz eşekleri oldu. Yolda karşıma çıkan bu sevimli dostları beslemek ve onlarla vakit geçirmek oldukça eğlenceliydi. Yanınızda mutlaka meyve ve sebze getirin sizden haraç olarak isteyeceklerdir. Ayrıca bölgedeki koylardan birinde denize girdim. Denizin berraklığı ve sahillerin sakinliği, adeta gizli bir cenneti andırıyordu.Dipkarpaz’da zamanın yavaş aktığını hissediyorsunuz. Sessizlik, doğa ve deniz… Hepsi bir arada insanı dinlendiriyor.
Dipkarpazdan dönerken mutlaka uğramanız gereken bir yer kadı restaurant. Özellikle meşhur tandır kebabını denemek benim için ayrı bir zevkti. Geleneksel yöntemlerle, toprak fırınlarda uzun saatler boyunca pişirilen tandır, etin ağızda dağılan lezzetiyle gerçekten farklı bir deneyim sundu. Bunun dışında restoranlarda deniz ürünleri, hellim peyniri ve yerel mezeler de Kıbrıs mutfağının zenginliğini ortaya koyuyordu.
Sonuç: Kıbrıs’ta Dolu Dolu Bir Rota
Kıbrıs seyahatim, hem tarih hem doğa hem de eğlence açısından bana çok şey kattı. Kapalı Maraş’ın geçmişiyle yüzleşmek, Girne’nin hareketliliğini yaşamak, Lefkoşa’nın sokaklarını keşfetmek ve Dipkarpaz’ın doğasına hayran kalmak bu gezinin en unutulmaz anlarıydı.
Eğer siz de Kıbrıs’a gitmeyi düşünüyorsanız, araba kiralayarak bu rotayı takip etmenizi tavsiye ederim. Böylece kısa sürede adanın farklı yüzlerini görebilir, her köşesinde farklı bir hikâye bulabilirsiniz.
🧭 Daha fazla rota, deneyim ve öneri için Instagram sayfamdan beni takip etmeyi unutmayın: @Ozancaglarcaglayan
Yorumlar